Neler yeni

IRCForumları - IRC ve mIRC Yardım ve Destek Platformu - İRCforumlari

Duyuru; 📢

Forumda 'Tanıtım Yazısı' şeklinde Sitelerinizin Tanıtımını Yaparak sitenizi yükselte bilirsiniz.İRCForumları Ailesi İyi Forumlar Diler.!

PM Kuralları; 📢

Forumunda yer alan bir konuya istineden kesinlikle (özel mesaj) yolu ile destek talep etmeyiniz, zira bu tip alınan mesajlar kesinlikle cevapsız kalacaktır. İlgili konuya istinaden forumda destek konusu oluşturunuz.

İçerik hk; 📢

Sizde bilgi deneyim sahibi olduğunuz konu ve alanları forumda kolayca paylaşarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilir, oluşturduğunuz ticari konular sayesinde kazanç elde edebilirsiniz.

sohbet Online Okey Reklam Reklam
okey oyna

~ÖLDÜKTEN SONRA HAYAT VARDIR ~

Yazar Suat Özge

Yeni Üye
17 Şub 2022
12
4
3
~ÖLDÜKTEN SONRA HAYAT VARDIR... ~

Kırmızı küçük bir gelinliğim vardı.Okadar çok seviyordumki. Rahmetli annemmi almıştı bunu hatırlayamıyorum bile. Hani şu küçük kız çocuklarının giydiğinden... Hiç aklımdan çıkmıyor. Giymeye kıyamazdım. Yani okadar severdim o gelinliği...

Babam, annemin ölümünden beş sene sonra evlenmiş kendisinden yirmi yaş genç, güzel sayılabilecek bir bayanla... Üvey analığım hiç sevemedi beni.Beni sevmediğini o çok sevdiğim kırmızı gelinliği bana küçük geldiğini öne sürerek mahalleden bir kız çocuğuna verdiğinde belli etti.

O gün içli içli ağladığımda kapı komşumuz en yakın arkadaşım Nedim teselli etmişti beni. O çocuk halimizle teselli ettik birbirimizi. Ve o günden sonra çok iyi arkadaş olduk Nedimle. Ve o günlerde beni mutlu etmek için köye kurulan panayırda, cebindeki olanca parasıyla nana çok sevdiğim uçan balonladan aldığında biraz olsun unutmuştum çektiklerimi.

Babam ise üvey annemin güzelliğine kaptırmıştı kendini. İlk tokatında ses çıkarmayınca devamı da geldi... Bir kız çocuğunun saçlarının sıfır numaraya kazınması nedir bilirmisiniz? Ben çok iyi biliyorum. Altı yaşımda üvey annem kıydı o güzel saçlarıma.Hiç yaramazlık yapmasamda belkide hoşuna gittiği için döverdi beni... Bu dayaklar üvey annem ve babamın evliliğinden doğan kardeşimle daha da fazlalaştı... Ve beni tek anlayan Nedim di. Tüm dertlerimi ona anlatıyordum.

Hergün bana kan kusturan kadını babam bana sevmemi söylediği için sevmeye çalıştım.Bu yediğim tokatlardan daha büyük bir eziyetti bana...

Beşinci sınıfa kadar okudum. Bilseniz ne çok severdim okulumu ve şiir yazmayı.Hayalim büyünce çok tanınan ve sevilen bir şiir yazarı olmaktı.Ama hayalimi kurmama bile izin vermediler. On iki yaşıma geldiğimde üvey annem daha çok işkence yapmaya başladı.Bu işkencelerle beni halimden usandırıp evliliğe razı etmeye çalıştığını bilmiyordum. Babamında aklına girdi sonunda. On altıma vardığımda yaşı kırka yakın bir adama vermeye kalktılar. Karşı çıktım ve direndim elimden geldiğince.Ellerimi banyonun kapısına bağlayıp iki gün hapsetti üvey annem. Açlıktan susuzluktan dilim damağım kuruyup, iplerin acısıyla ellerimi hissetmemeye başlayınca can acısıyla kabul ettim evlenmeyi...Odamın penceresinden olanları Nedime anlattığımda avucunda sıkıca bir kağıt parçası tuttuğunu gördüm.

Ertesi akşam görücüler gelince rengim benzim atmıştı. Söz kesildi o akşam. Görücüler gidince ise yine karşı çıktım. Evlenmek istemediğimi söyledim.Kendimden geçinceye kadar yapmadığını bırakmadı o gece üvey annem... Küçük kardeşimi el bebek gül bebek büyüten kadın bana gelince duygusuz bir insana dönüşüyordu nedense...

Herşey çok çabuk oldu. Günler geçti.Ve düğün günü gelip beyaz gelinliği giydirdiklerinde bana, kırmızı gelinliğim düşmüştü aklıma...Birde penceremden gördüğüm Nedim'in ağladığını farkettim. Ben ilk defa o akşam birbrimize olan duygularımızı hissettim biliyormusunuz? Ama herşey için çok geçti. Nedim beni pencereye çağırdı. Elindr ise bir kağıt göstermişti bana. Ama üvey annem izin vermemişti Nedim ile konuşmama.

Bir yolunu buldum ve düğün akşamı evimizin arkasındaki fındıklığa doğru kaçtım... Damat ve kardeşleri büyük bir kinle düştüler peşime. Üvey analığımın nefesini ise ensemde hissediyordum... Gece karanlığında ne su sesini duymuş, nede şelaleyi farketmişim. Bizim oralarda "Harmanlık Şelalesi" derler meşhur bir şelale vardır. Ben düğün akşamı belki seksen metrelik o şelaleyi prşimdekikerin korkusuyla karanlıkta farkedemeyip düştüm .... Kendimdrn geçmişim düşmenin etkisiyle. Öldüğümü sandım... Zekiye ölmüştü gerçektende o akşam. Bunu çok sonraları anladım...

Çok su yutmuşum sanırsam.Akıntıda ne kadar sürüklendim bilmiyorum. Yaşlı balıkçı bir kadının ağına dolanmışım.

Beni kulübesine götürdü. Sıcacık sobanın yanında saatler sonra kendime gelebildim. Herşeyi anlatmamı istedi. Bende anlattım. Gözyaşlarını tutamadı hikayemi dinleyince... Elinden ne gelirse yapacağını söyledi benim için...Yaptıda... Ailemin o şelalede beni öldü sandığını öğrenmiş tanıdıkları vasıtasıyla...

Nasıl yaptı bilmiyorum ama bana yeni bir kimlik verdi bir gün."Neslişah Atasever" yazıyordu o kimlikte. Vebenim o gün benim doğum günüm olduğunu söylediğinde yaşlı kadının boynuna sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladım... Herşey bitmişmiydi gerçekten?

Çok uzaklarda bir şehre taşındık.Okula yazdırdı beni Esma teyze. Kendisi emekliydi. Eşi vefat etmiş. Oda benim gibi yapayalnızmış. Can yoldaşı olacaktık o günden sonra birbrimize. Ve ben yeni hayatımda ilk defa huzuru hissetmiştim. Şiir yazmam için beni destekledi hep. Bir yandan okulumu okurken biryandanda şiir yazıyor ve sürekli kendimi geliştiriyordum... Eski hayatımdan bir Nedim'i hatırlar, bazı geceler yatağımda sessizce ağlardım. Ve beni sevseydi eğer benim için birşeyler yapacağını düşünüp unutmaya çalışırdım onuda.

Yirmi yaşıma kadar hep şiirlerimi yarışmalara gönderdim Esma teyzenin isteğiyle... En sonunda yarışma jürisindeki bir öğretmen çok beğenmiş şiirlerimi...Kitap çıkarmam için gerekli parayı o mektupla gönderdiğini gördüğümdeki sevincimi size anlatamam... Esma teyzenin emekli maaşıyla kıt kanaat geçindiğimiz için bu hayalimi gerçekleştirememiştim birtürlü. Bir kitaplık şiiri tam bir sene içinde yazdım. Özene bezene yazdığım şiirlerimi kitap haline getirdiğimde okulumuda başarıyla bitirmiştim...

Tam on baskı yapıldı o sene kitabıma. Ve herkes okadar beğenmişti ki şiirlerimi. Üniversite masraflarımı kitabımdan kazandığım parayla karşılamak büyük bir özgüven verdi bana...

Üniversiteyide bitirdim.Diplomamı alıp sevinçle eve geldiğimde, Esma teyzenin yanında genç bir adam olduğunu gördüm. Dikkatlice baktım. Tanımıştım. Nedim di karşımdaki kişi. Birtürlü unutamadığım sevdiğimdi karşımda ki kişi...

O an Esma teyze -"Torunum. Emanetine gözüm gibi baktım bunca sene.İnsan bazen yaşarken de ölür. Ama sen sevdiğine can oldun. Hayallerini gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yaptın. Yeniden doğdu Zekiye-" dediğinde dizlerim titremişti benim. Sonra Nedim herşeyi teker teker anlattı bana. Evden kaçtığımda beni takip etmiş. Şelaleye düştüğümde ise beni o kurtarmış...Nenesinin kulübesine götürmüş kimseye görünmememiz için büyük bir çaba harcayarak. Babam ve üvey analığım beni öldü bilmiş. Ama on altı yaşımda beni evlendirmek istedikleri Kazım isimli o adam asla inanmamış öldüğüme. Gözü hep Nedim'in üzreinde olmuş.Bir açığını yakalasa, Nedim'i de beni de ne hale koyardı kardeşleriyle hayal bike edemiyorum. Bu yüzden irtibat kurmamış benimle Nedim. Nenesiyle birlikte çok uzak bir şehre taşınmamı sağlamış. Ve benim tüm masraflarımı karşılayabilmek için var gücüyle çalışmış senelerce köyde... Kitabım için jürideki öğretmenin gönderdiğini sandığım parayıda Nedim göndermiş meğerse...Ve o para için yaptıklarını duyduğumda içim eridi. Ne diyeceğimi bilemedim tüm bu olanları duyduğumda. Beni unuttuğunu, benim için birşey yapmadığını sandığım adamın neler yaptığını öğrendiğimde hıçkıra hıçkıra ağladım...

Nedim bir paket verdi o an bana. Açıp baktığımda bedenimde takat bulamamış dizlerimin üzerine çöküp kalmıştım. Üvey analığımın mahalledeki bir kız çocuğuna verdiği kırmızı gelinliğim ve o zamanlar kesilen saçlarım vardı o pakette.... Boynuna sarıldım Nedim'in. Böyle bir sevginin muhatabı olmak mucizeydi benim için...

Kısa zaman içinde evlendik.Eski hayatımka hiçbir bağım kalmadı artık. Sadece sevdiğim adam ve Esma teyzem var...Sevdiğim adam hayallerimi gerçekleştirdi. Artık ünlü bir yazarım. Şiir kitaplarım çok ilgi görüyor. Bir insan öldükten sonra nasıl doğar ben bunu yaşadım... Öldükten sonra bu dünyada hayatv varmış meğerse. Sevgi denilen o yüce duygu sayesinde olabiliyormuş. Ve insan hayatında defalarca öldüğünü hissetsede onu çok seven biri varken yeniden doğabiliyormuş...

#Yazar #Suat #Özge
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape7
shape8
Üst